Seval Çapraz ile röportaj


Seval Çapraz’ı tanıyabilir miyiz?

Ben ülkemizin refahı için çalışan bir bilgisayar mühendisiyim. TOBB ETÜ’nün ilk öğrencilerinden ve ilk mezunlarından birisiyim. ÖSS’ye girdiğim zamanlar ODTÜ ile TOBB ETÜ arasında bir seçenek yapmam gerekiyordu. ODTÜ’yü önce yazsaydım orada okuyacaktım. Sonra matematik öğretmenlerimin önerisiyle TOBB ETÜ’de okudum. Onur öğrencisi olarak mezun oldum. Sonra da ODTÜ’de yüksek lisans yaptım. O yüzden içim rahat. Her iki üniversitenin de mezunu olmak güzel. Lisanstayken TOBB ETÜ’nün bana sağladığı bursun bugünkü değeri asgari ücretin bile üzerindeydi. O bursumla hem Amerika’yı gezdim hem de Polonya’da 1 dönem Erasmus öğrencisi olarak okudum. Tabii Erasmus öğrencilerine Avrupa Birliği de burs veriyor ama yeterli gelmiyor. TOBB ETÜ o zaman bana kendi bursumdan da daha fazlasını ödeyerek destek olmuştu. Bize dizüstü bilgisayar da hediye etmişlerdi. Ayrıca üniversitem İngilizce dışında Rusça da öğrenmemi sağladı.

Mezuniyetimden bu yana, 10 yıldan fazla süredir, Türkiye’deki yazılım sektöründe çalışıyorum. Önce yurtdışı asıllı uluslararası şirketlerde çalıştım. Sonra teknokentlerdeki yerli şirketlerde ve kamuda e-devlet projelerinde çalıştım. Son 6 yıldır savunma sanayimizde çalışıyorum. Yerli ve milli yazılımlara katkı sağlıyorum. Ben iş hayatında hep Java kullandım. TOBB ETÜ’de Java temelli eğitim veriyorlardı. C, C++, PHP, ASP.NET C# yanında çok iyi derecede Java kullanıyorum. Popüler masaüstü ve web teknolojilerinin hemen hemen hepsini şirketlerde büyük projelerde kullandım. Benim gibi çalışanlara Full Stack diyorlar. Ön yüzden, arka yüze ve veri tabanına kadar bütün işleri yapabiliyorum. İşi aslında sahada öğrendim. Projelerde kullanarak öğrenmek kalıcı öğrenme sağlıyor. İş hayatının yanında hobi olarak blok zincirine ilgi duyuyordum. Bunu da resmileştirdim ve doktora tez konum haline getirdim. Hacettepe’de doktora yapıyorum ve uzun yıllardır blok zinciri teknolojileri kullanıyorum.

Savunma sanayinde hangi alanda çalışmaktasınız, işinizi seviyor musunuz? Mesleğinizin sizi zorladığı/tatmin ettiği konular nedir?

Şu anda savunma sanayimizde modernizasyona gidiyoruz. Eski ve köhne sistemleri yeniliyoruz. Son 10 yıldır e-devlet projeleri de bu sebeple yapılıyor. Savunma sanayimiz 90’lardan kalma teknolojilerden yeni yeni kurtuluyor. Son 10 yıldır yazılım teknolojileri müthiş değişime uğradı. Yeni mezunlar da yeni teknolojileri öğrenerek geliyorlar ve kullanmak istiyorlar. Eğer eski sistemleri yenilemezsek birincisi iş yapacak adam bulamıyoruz, ikincisi dünya trendlerinin gerisinde kalıyoruz. Hem iyi eğitimli mühendisleri kendimize çekmek, hem de dünya ile yarışmak için sürekli güncel teknolojileri takip etmek zorundayız.

İşimi çok seviyorum. Bundan daha önemlisi iş yaptığım ve birlikte çalıştığım insanları çok seviyorum. İş yerinde sizin gibi zeki ve çalışkan insanlar olursa, onlarla çalışmaktan zevk alırsınız. İş arkadaşlarınız ve iş yeri kültürü her şeyden önce geliyor. Onlar sizi tatmin etmezse kısa sürede ayrılırsınız o ortamdan. İş devamlılığı için çalıştığınız şirketin size ve düşüncelerinize değer vermesi ve sizi iyi çalışanlarla birlikte bir ekibe koyması gerekir. Şirket sizi sevmediğiniz insanlarla çalışmaya zorlarsa orda kimse durmaz. Yazılım sektöründe kimsenin tahammülü yok bu duruma. Yazılımcılar kolay iş bulabiliyorlar. Hemen iş değiştiriyorlar. Bu yüzden onları mutlu etmek için şirket yöneticilerinin onların taleplerini dinlemesi gerekiyor. Beni yazdığım yazılımların orduda ve devlette kullanılıyor olması tatmin ediyor. Mesela bir devlet dairesine gidiyorum, karşısındaki ekranda benim geliştirdiğim yazılım oluyor. Bir askeri kuruluşa gidiyorum, kullandıkları sistemi görüyorum, onu ben yıllar önce geliştirip teslim etmişim. Çok mutlu oluyorum çünkü ülkemin benim gibi iyi mühendislere ihtiyacı var. 10 yıldır sağladığım katkılar, ülkem için çok önemli. Bunlar beni mutlu ediyor.

Yapay zekânın mesleğinize olumlu ya da olumsuz bir etkisi oldu mu? Sizce daha büyük etkileri olacak mı? 

Dünya yapay zekâyı geliştirenler ve kullananlar olarak ikiye ayrılır. Geliştirenler de çok az sayıdadır. Yapay zekâ derslerini defalarca almış ve küçük uygulamalar geliştirmiş birisi olarak ben bile kendimi geliştiriciler kısmında görmüyorum. Ben blok zinciri konusunda çalışıyorum. O konuda daha iddialıyım. Yapay zekaya blok zinciri dünyasının çok ihtiyacı var. Bugün bir blokun yaratılması için 1 günde bir ülkenin bir yıllık ihtiyacı kadar enerji harcanıyor. Bunları yapay zekâ ile birleştirerek iyileştirebiliriz. Blok zinciri 5.0 bu sayede doğdu. Yapay zekâ ile blok zinciri birleşti. Fakat uygulamada henüz göremiyoruz. Benim araştırma konularım dünyanın gelecek 100 yılını etkileyecek ve dünya düzenini değiştirecek. Ben yıllar önce bir ışık gördüm ve dünyanın değişeceğini öngördüm. Bu yüzden doktorada özellikle bu konulara çalışıyorum. Tabii ki amacım zenginleri daha zengin, fakirleri daha fakir yapmak değil. Amacım dünyanın daha yaşanabilir bir yer olmasını sağlamak, toplumun eşit haklara sahip olması ve dünya barışının sağlanması.

Bilgisayar mühendisliği veya benzeri bölümleri meslek olarak seçmek isteyen veya bu alanda kendini geliştirmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?

Kendi kuzenlerimi üniversite tercihi yaparken hep bilgisayar mühendisliğine yönlendirdim. Herkese bu mesleğin geleceğin mesleği olduğunu anlatıyorum. Fakat bu meşakkatli iş severek yapılmalıdır. Üniversite okurken bizim bölümümüzde mesleğimizi sevmeyenler de vardı. Mesela tıp okuma aşkıyla büyüyen bir çocuğun mühendislik yazması doğru değil. Çok başarılı çocukların illa da sayısal okuması gerekmiyor. Hukuk gibi, işletme gibi alanlara ilgi duyanların o mesleklere yöneltilmesi lazım. Sonrasında yine bilgisayar mühendisliğinde veya bilişim bilimlerinde yüksek lisans yapabilirler, bunun önü açık. Günümüzde bütün sistemler de ideolojiler de interdisiplinerdir. Yani insan bilgisayar etkileşimi dediğimiz bir disiplin doğdu ve her şeyi etkiliyor. Hukuk ile bilişim birlikte olmazsa olmaz disiplinler haline geldi. O yüzden hangi mesleği yaparsanız yapın, yazılım bilmek, bilişim sistemleri bilmek size avantaj sağlar. Kendinizi bu konularda da geliştirmek isterseniz evde proje yaparak başlayın. Ücretsiz video paylaşım uygulamalarından ders izleyin. Bir üniversitenin dersine özel öğrenci olarak başvurun. Bir şeyler yaparsanız eninde sonunda size geri dönüşü olur.

Sizce üniversite öncesinde kodlama (programlama/yazılım) eğitimleri neden önemli?

Biz üniversiteye gittiğimizde çoğumuzun daha önce hiç bilgisayarı ve cep telefonu olmamıştı. Fakat şimdi yeni nesil bebeklikten itibaren teknolojik aletlerin içinde büyüyor. Bunu fırsata çevirip daha ortaokuldayken cep telefonuna oyun yazabilirler. Lisedeyken kendi projelerini kodlayabilirler. Üniversiteye başlayınca da kodlama derslerinde anlamakta hiç zorlanmazlar. Bence ortaokulda bütün çocuklara kodlama ve bilişim dersi verilmeli. Kendi çocuklarımıza da bu eğitimleri kurslar sayesinde aldırmalıyız. Benim anne ve babam vizyoner insanlardı. Ben ilkokul 4. sınıftayken bilgisayar kursuna gittim ve Windows98 kullanma sertifikası aldım. O zamanlar Windows98 vardı, cmd ekranında komut yazıyorduk. Daha ilkokuldayken ben konsol komutlarını öğrenmiştim. Diskete oyun atıp eve getirip kurardık. Oyun yazmayı öğrenmeyi çok istedim ama yönlendiren olmadı. İlk oyunumu üniversite 1. sınıfta yazdım. Tic Tac Toe oyunuydu ve bilgisayara karşı oynuyordun. Arkasında ufak bir yapay zekâ vardı. Bunlar çok eğlenceli şeyler. Onun kodlarını hala saklıyorum.

Önümüzdeki 10 sene içerisinde istihdam alanında öngörüleriniz var mı, varsa neler?

Önümüzdeki 10 sene içerisinde istihdam artarak devam edecek. Bana 10 yılda sektör doydu, artık yeni mezunlar iş bulamıyor dediler. Buna inanmıyorum. Yeni mezunlar çok kolay iş bulabiliyorlar. Ben de uluslararası firmalarda işe başlamıştım. Keşke direkt savunma sanayine girseydim. Yeni mezunları savunma sanayiye başvurmaya davet ediyorum. Gelin birlikte yeni yazılımlar inşa edelim, Türkiye’nin sonraki 100 yılını biz belirleyelim. Savunma sanayimiz ne kadar güçlü olursa biz de o kadar güçlü bir ülke oluruz.

Değerli vaktinizi bize ayırdığın için teşekkür ederiz.